Görünümü Evi Andıran Ahi Yakup Camii
Ankara’nın en çok ziyaret edilen yerlerinin başında Hacı Bayram-ı Veli Külliyesi gelir. Külliyeye Bentderesi tarafından gelindiğinde genelde insanların dikkatini sol tarafta kalan dükkanlar çekiyor. Yol kenarındaki sergileri geze geze ilerleyen insanlar cami meydanına kavuşuyor. Ama bu şekilde ilerleyince tarihteki kıymeti büyük olan bir camiyi gözden kaçıyoruz. Caminin mimarisini incelediğimizde gözden kaçırılıyor olmasına şaşırmamak gerek. Çünkü zemin konumu itibariyle ev tarzında bir görünüme sahip.
Ev mimarisindeki gibi çatısı, minaresinin olmayışı ve korkuluklu merdivenlerden çıkılıyor olması insanda ev hissi uyandırıyor. Oldukça sade bir yapıda olan mescidin son cemaat yerine bir merdivenle çıkılır. Mihrabı alçıdandır ve üzerinde kelime-i tevhid yazılıdır. Taş temel üzerine kerpiçten yapılmış, kiremit çatılı sade bir yapıdadır. 14. asır Ankara camileri için tipik olan mihrabı ile dikkat çeken cami, görülmesi gereken ibadethânelerin arasında yer alır. Son cemaat yerinin giriş kapısının üzerinde Arapça kitabede “Mescidi 794 yılında Ahi Sinan oğlu Ahi Çelebi oğlu Ahi Yakup tamir etti. Bundan evvel de Ahi Şüca, Ahi Melik ve Ahi Ali ve Ahi Şerafüddin ve Ahi Yakup tamir etmişti. Sonra her yıl mahsulün onda birinden imama eli, müezzine yirmi ve kandil yağı için de otuz dirhem verilmesi kararlaştırıldı.” yazılıdır.
